21 Nisan 2025 14:28

İşkenceyi belgeleyen üniversite öğrencisi Eren Üner: Darp izlerim halen geçmedi

Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan gençlere yapılan işkenceyi belgeleyen Eren Üner gözaltına alındı ve işkence gördü, 2 hafta tutuklu kaldı. Üner “Kamuoyu oluşturacağız. Bu daha başlangıç” dedi.

Eylem Nazlıer
[email protected] 


İstanbul – İstanbul Üniversitesi öğrencisi Eren Üner, Saraçhane eylemleri sırasında polislerin gözaltına aldıkları gençlere uyguladığı işkence ve kötü muameleyi sosyal medya üzerinden ifşa ettikten kısa bir süre sonra gözaltına alındı. 23 yaşındaki tarih bölümü öğrencisi Üner, gözaltında altı saat boyunca darp, hakaret ve kötü muameleye maruz kaldı ve iki hafta boyunca tutuklu yargılandı. Üner, yaşadığı süreci Evrensel’e anlattı.

Saraçhane protestoları sırasında çok sayıda çevik kuvvet polisinin protestocuları ters kelepçeyle yere yatırarak sabaha kadar beklettiğini, bazı polislerin ise bu görüntüleri şahsi sosyal medya hesaplarından küfür ve hakaret içerikli başlıklarla yayınladığını anlatan Üner, “Paylaşımları gördüğümde şok oldum. Bazı polisler, işkence yaptıkları insanların önünde selfie çekiniyor, ailevi değerlerine küfrediyordu. Kendi açık profillerinden yaptıkları bu paylaşımları doğruladıktan sonra küfür ve hakaret içermeyen şekilde haber yaptım” dedi.

Üner’in paylaşımları milyonlarca kişi tarafından görüldü. Söz konusu polislerin paylaştığı işkence görüntülerine dair deliller kamuoyunda infial yarattı.

“Kapıyı açtım, silah doğrultmuşlardı”

24 Mart Pazartesi günü gece saatlerinde evine gelen sivil polislerin kapıyı sertçe çaldığını söyleyen Üner, o anları şöyle anlattı:

“Kapıyı açtım, ellerimi havaya kaldırdım. Ellerinde silah vardı ve bana doğrultmuşlardı. ‘Memur bey sakin olun’ dedim. Polislerin isteği üzerine yavaşça sırtımı döndüm, yere yatırıldım ve ters kelepçeyle gözaltına alındım. Beni ters kelepçe ile yere yatırdılar. Telefonumun ve diğer teknolojik eşyalarımın nerede olduğunu sordular. Telefon ve laptop şifremi polisin istemesi doğrultusunda verdim. İki araçla gelmişlerdi. Beni bir araca aldılar, diğer araçta amirleri vardı. Hareket etmeden önce amir, kendi aracının camını açıp ‘Ezin onu’ diye bağırdı.”

Gözaltı sürecinde önce hastaneye götürüldüğünü, burada darp raporu alınmasının engellendiğini belirten Üner, polisin tanıdığı bir doktoru çağırttığını, aralarında şakalaşmalar olduğunu ve kendisiyle alay ettiklerini ifade etti. “Kelepçem çıkarılmadı. Darp raporu alamadım çünkü polis içeriden çıkmadı” dedi.

“’Hayatını mahvedeceğiz’ dediler”

Vatan Emniyet’e götürülen Üner, burada gece 23.00 sularında Siber Suçlar Şube Müdürlüğü’ne alındı. “Odaya girdiğimde altı polis vardı. Bunlardan biri, haberini yaptığım polislerden biriydi. Bana dokunmadı ama işkenceyi izledi ve hakaret etti” dedi.

Üner’e önce örgüt üyeliği soruları yöneltildi, ardından polisler tarafından “Sana mı kaldı bunu yapmak?​” şeklinde azarlandı. Fiziksel ve psikolojik şiddet burada başladı.

“Beni yere oturttular, önden kelepçeliydim. Bana tokat, yumruk ve tekmelerle saldırdılar. ‘Hayatını mahvedeceğiz, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediler. Çevik Kuvvet Polisi’nin kapısına ‘korkak’ yazılı notu benim bıraktığımı öne sürdüler. Kabul etmedim, darp etmeye devam ettiler.”

Üner, gözaltı sürecinde özellikle psikolojik şiddetin yoğun olduğunu belirtti. “Küfür, hakaret çok fazlaydı” diyen Üner, polislerin kendisini eğitim geçmişi üzerinden küçümsemeye çalıştığını ifade etti.

Cinsel taciz, hakaret, tehdit...

İşkencenin ilerleyen saatlerinde Üner’e yönelik cinsel taciz başladı. “Amir, eline peçete alıp pantolonumun üzerinden cinsel organımı ellemeye çalıştı. Direndim. Bir başka polis, göğsüme dokundu. Onu da ittim. Eşcinsel olduğumu iddia ettiler, küfrettiler. Beni çıplak montajlayıp sosyal medyada paylaşacaklarını söylediler.”

Üner, emniyetteki sorgu sırasında kibar bir dille konuşmasından dolayı cinsiyetçi hakaretlerle karşılaştığını dile getirdi: “Bir şey yapmadığımı, bana bunu yapma haklarının olmadığını söylediğimde, ‘Böyle konuşma mı olur? Erkek olan böyle mi konuşur?​’ gibi hakaretlerde bulundular.”

“İşkenceyi izleyen avukat ‘akıllanmıştır o’ dedi”

Sabaha karşı 05.00 sularında nezarete götürülen Üner, burada bir süre kaldıktan sonra tekrar sorguya alındı. Avukat talebi karşılanmadı. Ailesi Vatan Emniyet’e giderek Eren’e ulaşmaya çalıştı ancak ailesine yeri söylenmedi, Gayrettepe’ye yönlendirildi.

2 No’lu İstanbul Barosundan bir avukat geldiğinde ise işkencenin sürdüğünü söyleyen Üner, avukatın sorguya şahit olduğunu belirtti: “‘Gerek yok, yapmayın, akıllanmıştır o’ dedi. İşkencemi izleyen polis ifademi aldı. Olayı anlatmak istedim, avukat ‘ifaden kısa olmalı’ dedi ve kestirdi. Bu yüzden işkenceyi ifademe geçiremedim.”

“Avukatımı tecavüzle tehdit ettiler”

Üner, sorgusunda kadın bir avukattan söz etmesi üzerine avukata yönelik tehditlerde bulunmaya başladıklarını anlattı. Kadın avukata yönelik sinkaflı küfürlerde bulunulduğunu söyleyen Üner, avukatın kendisini azmettirdiğini kabul ettirmeye çalıştıklarını ifade etti.

Üner, işkenceye maruz kaldığı odada güvenlik kamerası bulunduğunu ve görüntülerde her şeyin net şekilde görülebileceğini belirtti.

Ertesi sabah hastaneye götürüldüğünde yine darp raporu verilmediğini söyleyen Üner, ardından İstanbul Adliyesi’ne götürüldü ve tutuklu yargılandı. Metris Cezaevi’ne götürüldüğünde cezaevinin darp raporu talep etmesiyle ilk resmi darp raporunu alabildi.

Üner aynı koğuşta kaldığı kişilerin de şiddete maruz kaldığını, “Bir arkadaşım vardı, yüzü parçalanmıştı. Birinin gözü kan içindeydi. Babasının polis olduğunu söyleyince ‘Senin baban polis, ne işin var burada?​’ diyerek daha fazla darp etmişler” diye anlattı.

“Kamuoyu oluşturacağız, bu daha başlangıç”

Vücudundaki bazı darp izlerinin halen geçmediğini anlatan Üner, “İşkenceyi haber yaptığım için altı polis tarafından altı saat boyunca işkenceye uğradım ve iki hafta cezaevinde kaldım. Ama susmayacağım. Kamera görüntülerini, darp raporlarını istiyoruz. Ama süreç yavaşlatılıyor. Bu yüzden kamuoyu oluşturmak istedik. Bu daha başlangıç. Benim yaşadıklarım, diğer olaylar için emsal oluşturabilir” dedi.

Emniyet işkence iddialarını reddetti

Emniyet Genel Müdürlüğü, üniversite öğrencisi Eren Üner'in gözaltı işlemleri sırasında kötü muameleye uğradığı yönündeki iddiaların "gerçek dışı, asılsız ve teşkilatı yıpratmaya yönelik iftiralardan ibaret" olduğunu belirterek, Üner hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Eren Üner’in 9 Nisan günü serbest bırakıldığı belirtilerek; şu ifadelere yer verildi:

“Nitekim serbest bırakıldığı 09.04.2025 tarihinden iddialarda bulunduğu 20.04.2025 tarihine kadar herhangi bir adli makama / kolluk birimine şiddet ya da kötü muamele gördüğüne dair başvurusunun olmadığı da anlaşılmıştır.

Öte yandan gözaltına alınan şahısların aranması 'Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği' ile 'Adli ve Önleme Arama Yönetmeliği'ne göre yapılmakta olup Teşkilatımız, tüm bu iş ve işlemleri, yukarıda belirtilen yönetmeliklerin çizdiği çerçevede büyük bir hassasiyetle ve titizlikle yerine getirmektedir. Adı geçen kişi ile ilgili adli makamlara suç duyurusunda bulunulacaktır."

EVRENSEL'İNMANŞETİ

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

Erdoğan-Şimşek programını arkasına alan Koç Holdingin TÜPRAŞ’ta düşük zam dayatması işçilerin öfkesini büyüttü. Yüzde 28 zammı kabul etmeyen işçiler, 4 rafineride eylem yaparak ücretlerdeki erimenin karşılanmasını istedi. 1 Mayıs’ı toplu sözleşme mücadelesiyle karşılayan işçiler, etkili eylem kararları alınmasını istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Aile Bakanlığı, “aile yılı” kapsamında düşük gelirli ve üç çocuklu ailelere TOGG için uzun vadeli finansman sağlayacağını duyurdu

Evrensel'i Takip Et